EMANET ve EHLİYET - İSLÂM İLMİHÂLİ

HACB'IN TARİFİ VE ÇEŞİTLERİ - VÂRİSLERİN TASNİFİ VE TARİFİ

HACB'IN TARİFİ VE ÇEŞİTLERİ

1929- Önce kelime üzerinde duralım. Hacb lûgatta; men etmek, kaldırmak ve def etmek gibi manalara gelir. Ferâizde: "Mûrisin (Ölen kimsenin) yakın akrabasının, daha uzak olanları mirâstan düşürmesine veya onların mirâslarını azaltmasına "Hacb" denilmiştir"(66) Genel kaide; derecesi mukaddem olan (yakın olan) vârisin, muahhar olanı (sonra geleni) mirâstan hacb edeceğidir. "Hacb-i Noksan" ve "Hacb-i Hirman" olmak üzere ikiye ayrılır. Meselenin daha net olarak kavranabilmesi için; her ikisi için de birer örnek verelim: Karı-kocanın birbirinden alacağı miktarı; çocukların varlığı veya yokluğu ile değişir. Ölen kadının çocuğu yoksa; kocası malın yarısını alır. Ancak Çocuğu varsa; kocaya düşen miktar, dörtte bire (1/4) iner. Kadın; ölen kocasının çocuğu yoksa, malın dörtte birini (1/4) alır. Çocuğun varlığı halinde bu miktar sekizde bire (1/8) düşer. İşte bu farklılaşma "Hacb-i Noksan"dır. dikkat edilirse çocuğun varlığı veya yokluğu mirâsın miktarının değişmesine sebeb olmaktadır. Mûrisin (ölen kimsenin) babasının, dedesinin veya çocuklarının bulunmaması hâlinde; anne bir kardeşlerine mirâs düşer. Fakat onların varlığı (yani ölen kimsenin, babasının, dedesinin veya çocuklarının); anne bir kardeşlerin mirâstan tamamen mahrum olmalarına sebebtir. Buna da "Hacb-i Hirman" denilir. Hanefi fûkahası; bu konu üzerinde hassasiyetle durmuş; yakın ve uzak akrabanın durumlarını ayrı ayrı ele almıştır!..(67)

VÂRİSLERİN TASNİFİ VE TARİFİ

1930- ASHÂB-I FERÂİZ: Kitap, sünnet ve icmâ ile; hakları takdir edilen (farz kılınan) sehim sahiplerine "Ashab-ı Ferâiz" denilir. Tarifinden de anlaşılacağı gibi; mûrisin (ölen kimsenin) en yakını olan sınıftır. Bunlar kat'i nasslarla sâbit olan paylarını aldıktan sonra; geriye birşey kalırsa, ikinci derecede olanlar gündeme girer. Ashab-ı Ferâiz; on tanesi "Neseb" yönünden, iki tanesi "Sebeb" noktasından, toplam oniki'dir. Bunlar:
1. Baba
2. Sahih dede (Babanın babası)
3. Anne bir kardeş.
4. Kız.
5. Oğlun kızı.
6. Anne-baba bir kızkardeş .
7. Baba bir kız kardeş.
8. Anne bir kız kardeş.
9. Anne.
10. Sahih nene. (ölüye nisbetinde fâsid dede araya girmeyen nene)

Sebeb noktasından vâris olanlar:
1. Koca .
2. Karı!..

Fûkaha: "Ashâb-ı Ferâiz'in" durumlarını ayrı ayrı ele alarak, kırk hal tesbit etmiştir: şimdi farz sâhiplerini ve hallerini ele alalım.

Farz Sâhipleri (Ashâb-ı Ferâiz) : Hallerinin Sayısı:
Baba : 3
Koca : 2
Karı (Zevce) : 2
Anne : 3
Sahih Dede (Cedde-i Sahiha) : 4
Kız çocuğu : 3
Oğulun kızı : 6
Anne-Baba bir kız kardeşler : 5
Baba bir kız kardeş : 7
Sahih Nene : 2
Anne bir Kardeşler : 3
Toplam: 40 hal.

1931- MİRÂSTA "BABANIN" DURUMU: Vâris olarak babanın; "Farz-ı Mutlak", Farz-ı maa't-tâsib" ve "Ta'sib-i Mahz" olarak isimlendirilen üç hali vardır. Şimdi bunları sırasıyla ele alalım. Kur'ân-ı Kerîm'de: "(Ölenin) çocuğu varsa anne ve babadan her birine terikenin altıda biri (verilir)" buyurulmuştur. Eğer baba; oğul veya oğlun oğlu... ile berâber vârisse, oğul birinci sınıf asabe olarak kalanı alır. (Baba Ayette sabit olan hissesini alır) Resûl-i Ekrem (sav): "Hisseleri ehillerine verin. Kalan mala en lâyık olan erkektir" buyurmuştur. Oğul mûrise (ölen kimseye) babadan daha yakındır. Bu hale "Farz-ı Mutlak" denilir. Şöyle gösterebiliriz:

Mesele: 6 ( 1/6 ) Kalan
Baba (1) Oğul (5)

İkinci hal şudur: Baba, mûrisin (ölen kimsenin) kızı veya ilâ nihâye oğlunun kızı ile birlikte bulunursa; hem farz olan hisselerini, hem de artanı alır. Baba burada hem ashab-ı ferâiz, hem asabe durumundadır.
Bu hale "Farz-ı maa't-Ta'sib" denilir Şöyle gösterebiliriz:

Mesele: 6 (1/6) (1/2) Kalan
Baba (1) Kız (3) 2

Üçüncü hal şudur: Kur'ân-ı Kerîm'de: "(Ölenin) çocuğu olmayıp da, ona anne ve babası mirascı olursa, üçte biri annesinindir. (Geriye kalan babasının olur)" buyurulmuştur. Buna "Ta'sib-i Mahz" denilir. Şöyle gösterebiliriz.

Mesele: 3 (Kalan) (1/3)
Baba (2) Anne (1)

1932- MİRÂSTA "KOCA'NIN" DURUMU: Kur'ân-ı Kerîm'de: "Karılarınızın çocuğu yoksa, terikesinin yarısı sizindir. Eğer onların çocuğu varsa size terikesinden (düşecek hisse) dörtte birdir" buyurulmuştur. Dikkat edilirse; Ayeti Kerime'de iki hal sarih olarak beyan edilmiştir. Mûrisin (ölen kadının) çocuğu yoksa; kocasına, malının yarısı (1/2), çocuğu varsa dörtte biri (1/4) verilecektir.

1933- MİRÂSTA "KARI'NIN (ZEVCE'NİN)" DURUMU: Kur'ân-ı Kerîm'de: "Eğer çocuğunuz yoksa bıraktığınızdan dörtte biri onların (karılarınızın)dır. Şâyed çocuğunuz varsa terikenizden sekizde biri yine onlarındır" hükmü beyan edilmiştir. Ayetteki çocuk kapsamına; oğul, oğlun oğlu... kız veya oğlun kızı da dâhildir.
Birinci hal; mûrisin (ölen kocanın) çocuğu yoksa, karısının dörtte bir almasıdır. Şöyle gösterebiliriz:

Mesele: 4 (1/4) Kalan
Karı (Zevce) (1) Baba (3)

Mûrisin (ölen kocanın);anne-baba bir erkek kardeşi veya kızkardeşi ile beraber,kadın mirasçı olursa durum şöyle olur:

Mesele: 4 (1/4) Kalan
Karı (Zevce) (1) (Erk. Kar.) (2) (Kız Kar.) (1)

İkinci hal şudur: Mûrisin (ölen kocanın) oğlu veya kızı ile beraber; karısı mirasçı olursa, terikenin sekizde biri (1/8) karısınındır. Şöyle gösterebiliriz.

Mesele: 8 ( 1/8 ) Kalan
Karı (Zevce) (1) Mûrisin Oğlu (7)

1934- MİRÂSTA "ANNE'NİN" DURUMU: Kur'ân-ı Kerîm'de: "(Ölenin) çocuğu varsa; anne ve babadan her birine terikenin altıda biri (verilir)" buyurulmuştur. Mûrisin (ölen kimsenin) iki erkek çocuğu ve bir kız çocuğu olduğunu farzedelim; bunlarla birlikte annesinin mirâstaki durumunu gösterelim. Çizelgede de gösterdiğimiz gibi annenin üç hali vardır.
Birinci hal şudur:

Mesele: 6 (1/6) Kalan
Anne (1) 2 Erk. Çocuk (2 - 2) 1 Kız Çocuk (1)

Dikkat edilirse mûrisin annesi (1/6) hisseni almış, kalanı (mûrisin) iki oğlu ile bir kızı (ikili-birli) paylaşmışlardır.

İkinci hal şudur: Anne; mûrisin (ölen kimsenin) kocası ve babasıyla birlikte vâris olursa, mûrisin kocası hisseni aldıktan sonra kalanının üçte birini alır. Kur'ân-ı Kerîm'de: "(Ölenin) çocuğu olmayıp da, ona (ölene) anne ve babası mirasçı olduysa, üçte biri annesinindir" hükmü beyan buyurulmuştur. Ayetin zahirinde iki hal sözkonusudur.
Birincisi: Anneye terikenin tamamının üçte birinin verilmesidir. bu durumda anne; babadan daha çok mirâs alır. İbn-i Abbas (ra)'dan gelen rivâyet budur. Zira anne ashab-ı ferâizden olup, hissesi üçte birdir. Baba asabeden olup, kalanı alır. Ancak bu Ferâiz kuralı açısından bazı mahzurları beraberinde getirmektedir. Hz. Zeyd b. Sabit ve Hz. Ali (ra)'den gelen rivayete göre; burada mûrisin (ölen kimsenin) kocası hissesini aldıktan sonra, anneye kalanın üçte biri verileceğidir. Cumhurun görüşü de budur. Buna "Sülûsü'l Bakiyye'de" denilmiştir. Şöyle gösterilebilir:

Mesele: 6 (Kalanın (1/3) (1/6) Kalanın (1/2)
Anne (1) Baba (2) Koca (3)

Burada annenin hissesini bulmak için; ön bir hesaba ihtiyaç vardır. Şöyle ki kocaya göre; mirâsın tamamı 2/2 olup, yarısı (1/2) kendisine aiddir. Bu durumda: [ 2/2 - 1/2 = 1/2 ] kalan hisse olur. Anne; (mûrisin) kocasından kalan hissenin üçte birini alacaktır. Bu sebeble 1/3 ile çarpılarak hissesi tayin olunabilir. [ 1/2 x 1/3 = 1/6 ]

Şimdi ortaya çıkan hisseleri toplarsak: [ 1/6 x 1/2 = (1+3)/6 = 4/6 ] olur. Mirâsın tamamı (6X6) olduğuna göre; yeni bir işleme dâhi ihtiyaç vardır. Çünkü kalanı tesbit mecburiyetindeyiz: [ 6/6 - 4/6 = 2/6 ] olur. Bu asabeden olan babaya düşen hissedir.
Üçüncü hal şudur: Anne; mûrisin (ölen kimsenin) oğlu veya daha fazla kardeşiyle bulunmadığı, eşi ve babasıyla da birlikte olmadığı zaman bütün mirâsın üçte birini alır. Daha açık bir ifâde ile; birinci ve ikinci halde bulunmadığı zaman üçte birini alır.

Mesele: 3 1/3 Kalan
Anne (1) Baba (2)

Burada baba; asabe olarak mûrisin (ölen kimsenin) kalan malını almıştır. Ashâb-ı Ferâiz durumunda olan annedir.

1935- MİRHASTA "SAHİH DEDE'NİN" DURUMU: Mûrisle (ölen kimseyle) arasında kadın bulunmayan dedeye "Sahih Dede" adı verilmiştir. Babanın babası, babanın babasının babası!.. Araya kadın girerse "Fâsid dede" denir ki; bu "Zevi'l-erham" içerisinde mütâlaa edilebilir. Sahih dede; babanın olmadığı durumlarda, baba gibi mütalâa edilmiştir. Baba vâris olunca, dede düşer. Bu hususta icma hasıl olmuştur. Resûl-i Ekrem (sav)'in; babanın olmadığı durumda, dedeye aynen onun gibi muâmele edilmesini tavsiye ettiği bilinmektedir. İki kız ile birlikte vâris olarak kalan dede Resûl-i Ekrem (sav)'e hissesinin olup-olmadığını sormuş, Resûlallah (sav): "-Sana altı da bir hisse var" cevabını vermiştir. Dede meselesini öğrendikten sonra giderken: "-Sana bir altı da bir daha var" buyurmuştur.(68) Bu dedenin önce; "Ashâb-ı Ferâiz" hissesi olarak altıda bir pay alacağının, daha sonra (iki kızdan Orta kalan hisseye) asabe olarak da vâris olacağının delilidir. Sahih dede'nin dört hali vardır.

Birinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) babası olmayıp da, onun oğlu veya oğlunun ilânihaye oğlu ile bulunursa altıda bir (1/6) hisse alır.

Mesele: 6 1/6 Kalan
Sahih Dede (1) Oğul (5)

İkinci hali şudur: Dede; mûrisin kızı veya ilânihaye oğlunun kızıyla birlikte varis olursa altıda biri (1/6) ve asabe olarak kalanını alır.

Mesele: 6 1/6 Kalan
Sahih Dede (1) Oğul (2)

Dikkat edilirse; dedeye, önce ashâb-ı ferâiz olarak bir hisse verilmiştir Kız mûrisin (ölen kimsenin) malının yarısını almıştır, dolayısıyla bu üç hissedir. Geriye kalan iki hisse; asabe olarak dedeye verilmiştir.
Üçüncü hali şudur: Dede yalnızca asabelik hissesi alır ve buna "Te'sib-i Mahz" denilir. Şöyle ki; Mûrisin (ölen kimsenin) sadece karısı varsa; dede de onunla birlikte vâris durumunda ise, asabe olarak hisse alır.

Mesele: 4 Kalanı 1/4
Sahih Dede (3) Karı (Zevce)

Dördüncü hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) babası hayatta ise; dede vâris olmaktan düşer. Zira baba; hem muayyen hisseyi almada, hem de asabe hususunda dedeyi (Kuvve-i Karâbet noktasından) düşürür.

Mesele: 4 Düştü 1/4 Kalan
Dede Karı (Zevce) (1) Baba (3)

Dikkat edilirse mûrisin (ölen kimsenin) karısı; ashâb-ı ferâiz olarak terikelerin dörtte birini (1/4) alır. Terikenin kalanı; asabe olarak babaya verilir. Dede hayatta olduğu halde, babanın bulunması sebebiyle düşmüştür.

1936- MİRÂSTA "KIZ ÇOCUĞUNUN" DURUMU: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu olmayıp, diğer vârislerle birlikte yalnız bir kızı bulunursa terikenin yarısını (1/2) alır. Kur'ân-ı Kerîm'de: "... kız bir tane ise, mirâsın yarısı onundur" hükmü beyan buyurulmuştur. Şimdi mûrisin (ölen kimsenin) karısı, kızı ve anne-baba bir kardeşinin varlığını ele alalım. Bu durumda farz sahipleri karısı ve kızıdır.

Mesele: 8 1/2 1/8 Kalan
Kız (4) Karı (Zevce) (1) Ana-Baba Bir Erk.Kard. (3)

İkinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu olmayıp, iki veya daha fazla kızı diğerleriyle birlikte vâris olurlarsa üçte ikisini (2/3) alırlar. Kur'ân-ı Kerîm'de: "Kızlar ikiden fazla ise, mirâsın üçte ikisi onlarındır" buyurulmuştur. Ayetin zahiri iki ayrı görüşe meydan vermektedir. İbn-i Abbas (ra) iki kızı, bir kız hükmünde mütâlâa etmiştir. Terikenin üçte ikisini almak için, en az üç kızın bulunması gerektiğine kâildir. İbn-i Mesûd (ra) ise; ayetin "İki ve ikiden fazla kız şeklinde anlaşılması" gerektiğine kâildir. Nitekim Enfâl Sûresinde:"(Eğer) ölenin iki kızkardeşi varsa, bıraktığının üçte ikisi onlarındır" buyurulmuştur. Ayrıca Resûl-i Ekrem (sav); Uhud savaşında şehid düşen Hz. Sa'ad İbn Rabi'nin iki kızına terikenin üçte ikisini (2/3) vermiştir.(69) Ayet-i Kerime'nin bu sırada nâzil olduğu ve ilk mirâs taksiminin Resûlallah (sav) tarafından bu şekilde yapıldığı kayıtlıdır. Meseleyi şöyle gösterebiliriz:

Mesele: 12 2/3 1/4 Kalan
Kız (4) Kız (4) Koca (3) Ana-Baba Bir Kardeş (1) Asabe Olarak

Üçüncü hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu ile birlikte kızı vâris olurlarsa, ikili-birli paylaşırlar. Kur'ân-ı Kerîm'de: "Allah size (mirâs hükümlerini şöylece) tavsiye (ve emir) eder. Çocuklarınız hakkında erkeğin hissesi, iki kızın hissesi kadardır" hükmü beyan buyurulmuştur. Şimdi bir kadının öldüğünü; geriye kocası, oğlu ve kızı kaldığını kabul edelim. Mesele şu şekilde olur:

Mesele: 4 1/4 Kalan 2/4 1/4
Kocası (1) Oğlu (2) Kızı (1)

Dikkat edilirse kız; oğlanın yarısı kadar hisse almıştır. Burada hepsi "Ashâb-ı ferâiz" durumundadır. Bir misâl daha verelim. Farzedelim ki; Ahmed Efendi kaza sonucu öldü. Geriye karısı, iki oğlu ve üç kızı kaldı. Bunlar terikeyi şu şekilde paylaşırlar.

Mesele: 8 1/8 Kalan 1/8 1/8 1/8 1/8 1/8
Karısı (1) Kızı (1) Kızı (1) Kızı (1) Oğlu (2) Oğlu (2)

1937- MİRÂSTA "OĞLUN KIZININ (BİNTÜ'L İBN)" DURUMU: Oğlun kızı veya oğlun... oğlunun kızı için vâris olmada altı hal sözkonusudur. Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu veya kızı bulunmayıp (daha önce öldükleri için), oğlunun bir tane kızı varsa, bu terikenin yarısını (1/2) alır. Kız bulunmayınca, oğlun kızının onun yerine geçeceği sünnetle sâbittir. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Oğulların çocuğu, insanın kendi çocuğu hükmündedir. Kendilerinin üstünde de bir oğul yoksa; bunların erkekleri, adamın kendi erkek çocukları gibi, kızları da kendi kız çocukları gibidir. Onlar gibi dedelerine vâris olurlar, onlar gibi mirâstan mahrum olurlar. Oğlunun çocuğu, oğul ile birlikte vâris olamaz"(70) buyurduğu bilinmektedir. Kız bulunmayınca; oğul kızının onun yerine geçeceği hususunda icma vardır. Çünkü nass'da geçen çocuk lafzı, oğul kızına da şâmildir.(71) Ancak mûrisin (ölen kimsenin) kızının çocukları; başka bir neslin (damad'ın) devamı sayılır. Bunlar fevkalâde durumlarda "Zevi'l-erham" olarak mirâsa girebilirler. Şimdi oğul kızının altı halini açıklayalım. Mûrisin (ölen kadının) kocası, oğlunun kızı ve (anne-baba bir erkek) kardeşi var. Mesele şöyle olur.

Mesele: 4 1/4 1/2 Kalan
Kocası (1) Oğlunun Kızı (2) Ana-Baba Bir Erk.Kard (1) Asabe Olarak

İkinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu veya kızı bulunmayıp da, oğlunun iki veya daha fazla kızları olursa, terikenin üçte ikisini (2/3) alırlar. Mesele şöyle olur:

Mesele: 12 1/4 2/3 Kalan
Koca (3) Oğlunun Kızı (2)
Oğlunun Kızı (2)
Ana-Baba Bir Erk.Kard (1)

Üçüncü hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu bulunmayıp, oğlunun bir veya da daha fazla kızı, mûrisin yalnız kızıyla beraber vâris olurlarsa, terikenin altıda birini (1/6) alırlar. İbn-i Mesûd (ra)'dan rivayete göre Resûl-i Ekrem (sav); kıza terikenin yarısını, oğul kızına üçte ikiyi tamamlamak için altı da birini, geri kalanını da kız kardeşe vermişti.(72) Mesele şöyledir;

Mesele: 6 1/2 1/6 Kalan
Kızı (3) Oğlunun Kızı (1) Ana-Baba Bir Erk.Kard (2) Asaba olarak

Dördüncü hali şudur: Mûrisin oğlu olmayıpda; oğlunun ilânihâye oğlunun bir veya daha fazla oğlu ile kızı bulunduğu takdirde müşterek asabe olarak (ikili -birli) terikeyi paylaşırlar. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Kızların hakkı, üçte ikiden ziyâde olamaz" buyurduğu bilinmektedir. Dolayısıyla aldıkları toplam hisse 2/3 geçemez. Mesele şöyledir:

Mesele: 4 1/4 Kalan 2/4 1/4
Koca (1) Oğlunun Oğlu (2) Oğlun Kızı (1)

Beşinci hali şudur: Biraz önce de zikrettiğimiz gibi; kızların hakkı üçte ikiyi geçemez. Mûrisin; iki veya daha fazla kızı bulununca, oğlun kızına hisse kalmaz. Buna "Ademü'l-irs" (Mirâs Hissesinin yokluğu) denilmiştir. Diyelim ki; mûrisin (ölen kimsenin) iki kızı, oğlunun kızı ve (anne-baba bir erkek) kardeşi hayattadır. Mesele şöyle olur.

Mesele: 3 2/3 Düştü Kalan
Kızı (1) Kızı (1) Oğlunun Kızı (yok) Ana-Baba Bir Erk.Kard. (1) Asabe olarak

Dikkat edilirse; kızın hissesi üçte ikiyi geçemiyeceği nassla sâbit!.. Burada mûrise daha yakın olan iki kız; üçte ikisini (2/3) alınca, oğlun kızına hisse kalmadı. Terike'den artanını asabe olarak anne-baba bir erkek kardeş alır.
Altınca hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu veya oğlunun oğlu bulunduğu zaman, oğlun kızları mirâstan düşer. Zira Resûl-i Ekrem (sav) "Hisseleri ehillerine verin. Kalan mala en layık olan erkektir"(73) buyurmuştur. Diyelim ki; Ali efendi öldü. Geriye karısı, oğlunun oğlu ve oğlunun oğlunun kızı kaldı. Mesele şöyledir:

Mesele: 8 1/8 Kalan 7/8 Düştü
Karı (Zevce) (1) Oğlu Oğlu (7) Oğlun Oğlunun Kızı (yok)

1938- MİRÂSTA "ANNE-BABA BİR KIZKARDEŞİN" DURUMU: Daha önce de (çizelgede) belirttiğimiz gibi "Anne-baba bir kızkardeşin" (uht liebeveyn-uht lehûma) mirâsta beş hali vardır. Birinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu veya kızı, oğlunun ilânihaye oğlu veya kızı, yahud babası, yahud sahih dedesi bulunmayıp da, bir tek anne-baba bir kızkardeşi hayatta olursa terikenin yarısını (1/2) alır. Kur'ân-ı Kerîm'de (En-Nisâ: 176): "Habibim senden fetvâ isterler. De ki; Allah, babası ve çocuğu olmayanın mirâsı hakkında hükmü (şöylece) açıklar: Eğer çocuğu (ve babası) olmayan bir erkek ölür, geride (Anne-baba bir) bir tek kızkardeşi kalırsa mirâsın yarısı onundur" hükmü beyan buyurulmuştur. Ayetteki "uht" (Kızkardeş) kelimesi; anne-baba bir baba bir kızkardeşi ifâde eder. Bu konuda icmâ vardır.(74) Zira anne bir kardeşler için; En Nisâ Sûresi'nin onbirinci ayeti vardır. Şimdi diyelim ki Mehmed Efendi öldü!.. Geriye karısı, anne-baba bir kızkardeşi ve amcası'nın oğlu kaldı. Mesele şöyledir:

Mesele: 4 1/4 1/2 Kalan
Karısı (1) Kız Kardeş (1) Amca Oğlu (1) Asabe olarak

İkinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu, kızı, oğlunun oğlu, oğlunun kızı, babası, dedesi olmayıp da, iki veya daha fazla anne-baba bir kızkardeşi bulunursa terikenin üçte ikisini (2/3) eşit olarak paylaşırlar. Kur'ân-ı Kerîm'de: "Eğer (aynı şartlarda kalan) kız kardeş, iki (veya daha fazla) ise, erkek kardeşinin bıraktığının üçte ikisi onlarındır" (En Nisâ: 176) buyurulmuştur. Mesele şöyledir.

Mesele: 4 2/3 Kalan
Ana-Baba bir kız kardeş (2) Amca (1) Asabe olarak

Üçüncü hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu, ilânihaye oğlunun oğlu veya babası yahud dedesi olmayıp da; anne-baba bir erkek kardeşleri ile beraber kız kardeşleri bulunursa, müşterek asabe olurlar. Terikeyi aralarında ikili-birli bölüşürler. Kur'ân-ı Kerîm'de (En Nisâ: 176):"Eğer (yine aynı şartlarda) erkek ve kız kardeşler ise; o zaman erkek kardeşin hissesi, iki kızın hissed kadardır" buyurulmuştur. Bu ayette; kız kardeşlerin hissesinin belirlenmesi, erkek kardeşle birlikte asabe olacağına delâlet eder. Farzedelim ki Cemil Efendi öldü!.. Geriye karısı, üç kız kardeşi ve iki erkek kardeşi vâris olarak kaldılar. Bu durumda mesele şöyledir:

Mesele: 28 1/4 Kalanı: İkili-birli paylaşırlar Toplam: 28
Karısı (7) Kız Kardeşleri (3+3+3+) Erkek Kardeşleri (6+6)

Dördüncü hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) anne-baba bir kızkardeşi; mûrisin kızı veya oğlunun kızı ile birlikte mirâsçı olursa, sadece asabe hissesini alır. Zira Resûl-i Ekrem (sav): "Kız kardeşleri, kızlarla birlikte olunca asabe yapınız"(75) buyurmuştur. İbn-i Mesûd (ra)'dan; Resûl-i Ekrem (sav)'in bu şekilde tatbikat yaptığı rivayet edilmiştir. Farâzedelim ki; Ali efendi öldü!.. Geriye karısı, kızı ve anne-baba bir kızkardeşi kaldı. Mesele şöyledir.

Mesele: 8 1/8 1/2 Kalan
Karısı (1) Kızı (4) Ana-Baba Bir Kız Kardeş (3) Asabe olarak

Beşinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) anne-baba bir kız kardeşleri, mûrisin oğlu, oğlunun oğlu, babası veya dedesi bulununca, terike'den hiçbirşey alamazlar. Sâkıt olurlar. Zira Kûr'an-ı Kerim'de (En Nisâ: 176): "Ölen kimsenin oğlu veya kızı bulunmaz da, bir tek (Anne-baba bir veya baba bir) kız kardeşi olursa, mirasın yarısı onundur" buyurulmuştur. Ayette anne-baba bir kız kardeşin mirâstan hisse alabilmesi; mûrisin (ölen kimsenin) oğlunun veya kızın bulunmamasına bağlanmıştır. Diyelim ki; Arif efendi vefat etti!.. Geriye karısı, oğlu ve anne-baba bir kız kardeşi kaldı. Mesele şöyledir.

Mesele: 8 1/8 Kalanı Düştü
Karısı (1) Oğlu (7) Ana-Baba Bir Kız Kardeş
(yok - düştü)

1939- MİRÂSTA "BABA BİR KIZ KARDEŞİN" (UHT LİEB) DURUMU: Anne baba bir kız kardeş yoksa; baba bir kız kardeşin aynı şartlarda onun yerine kâim olacağı icmâ ile sâbittir. Çünkü Ayet-i Kerime'de geçen kız kardeş (uht) kelimesinin; baba bir kız kardeşi de kapsamına aldığı bilinmektedir. Anne bir erkek ve kız kardeş hakkında ise özel hüküm bulunmadığı için, onlar ayetin kapsamına giremez. Mûrise (ölen kimseye) karâbet noktasında yakınlık oldukça önemlidir. Daha önce de (çizelgede) belirttiğimiz gibi; baba bir kız kardeşin yedi hali vardır. Şimdi bunları gündeme getirelim:

Birinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu, kızı, oğlunun ilânihâye oğlu veya kızı, babası, sahih dedesi ve anne-baba bir kardeşleri olmayıpta; sadece bir tane, baba bir kız kardeşi olursa terikenin yarısı (1/2) onundur. Çünkü Ayet-i Kerime'de: (En Nisâ: 176): "Eğer (erkek veya kız) çocuğu (ve babası) olmayan bir erkek ölür, onun bir tek kız kardeşi kalırsa, mirasın yarısı onundur" buyurulmuştur. Diyelim ki; Kamil efendi vefat etti!.. Geriye karısı, baba bir kız kardeşi ve amcasının oğlu kaldı. Mesele şöyledir:

Mesele: 4 1/4 1/2 Kalan
Karısı (1) Baba bir Kız Kardeşi (2) Amcanın Oğlu (1) Asabe olarak

İkinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu, kızı, oğlunun ilânihaye oğlu veya kızı, babası, sahih dedesi ve anne-baba bir kardeşleri olmayıpta; iki veya daha fazla baba bir kız kardeşleri bulunursa, terikenin üçte ikisini (2/3) aralarında eşit olarak paylaşırlar. Zira Kur'ân-ı Kerîm'de (En Nisâ: 176): "Eğer (aynı şartlarda kalan) kız kardeş; iki (veya daha fazla) ise, erkek kardeşinin bıraktığının üçte ikisi (2/3) onlarındır" buyurulmuştur. Farz edelim Selim efendi öldü. Geriye karısı, iki (baba bir) kız kardeşi ve amca kaldı. Mesele şöyledir:

Mesele: 12 1/4 2/3 Kalan
Karısı (3) Baba bir Kız Kardeşi (4+4) Amca (1) Asabe olarak

Üçüncü hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu, kızı, oğlunun ilânihâye oğlu, babası, sahih dedesi bulunmayıp da; yalnız anne-baba bir kız kardeşi ile, baba bir kız kardeşleri vâris olurlarsa, terikenin altıda birini (1/6) alırlar. Diyelim ki Arif efendi vefat etti!.. Geriye anne-baba bir kız kardeşi Halime ile baba bir kız kardeşleri (Fatıma, Ayşe) vâris olarak kaldılar. Bir amcası hayatta!.. Mesele şöyle olur.

Mesele: 6 1/2 1/6 Kalan
Ana-Baba Bir Kız Kardeşi (Halime) (3) Baba bir Kız Kardeşleri (Fatıma+Aişe) (1) Amca (2) Asabe olarak

Dikkat edilecek husus; kızların toplam hissesinin üçte ikisini aşmamasıdır.

Dördüncü hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu, kızı, oğlunun ilânihaye oğlu, babası sahih dedisi bulunmayıp da; baba bir kız ve erkek kardeşleri vâris olurlarsa, terikeyi aralarında ikili-birli paylaşırlar. Buna müşterek asabelik de denilir. Zira Kur'ân-ı Kerîm'de (En Nisâ: 176): "Eğer (yine aynı şartlarda misâçılar) erkek ve kız kardeşler ise; o zaman erkeğin hissesi, iki kızın hissesi kadardır" buyurulmuştur. Bu ayet; anne-baba bir erkek ve kız kardeş bulunmadığı zaman; baba bir kız ve erkek kardeşlere de şâmildir. Farzedelim ki Mehmet efendi vefat etti!.. Bir (anne-baba bir) kız kardeşi Havva ile; (baba bir) kız kardeşi Zeliha ve (baba bir) erkek kardeşi Zeynel vâris olarak kaldılar. Mesele şöyle olur:

Mesele: 6 1/2 Kalan
Ana-Baba Bir Kız Kardeşi (Havva) (3) Baba bir Erkek Kardeşi (Zeynel) (2) Baba bir Kız Kardeşi (Zeliha) (1) Asabe olarak

Beşinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu, kızı, babası ve sahih dedesi olmayıp da; anne-baba bir kız kardeşleri iki veya daha fazla olursa, baba bir kız kardeş mirâstan bir-şey alamaz. Buna "Ademü'l-irs" denilir. Zira Kur'ân-ı Kerîm'de (En Nisâ: 176): "Eğer (aynı şartlarda kalan) kız kardeş iki (veya daha fazla) ise; erkek kardeşin bıraktığının üçte ikisi (2/3) onlarındır" buyurulmuştur. Ayette belirlenen üçte iki (2/3) hisse; anne-baba bir kız kardeşlere verilince; baba bir kız kardeşe hisse kalmaz. Çünkü kızların toplam hissesinin üçte ikiyi aşabilme imkânı yoktur. Farzedelim ki Cafer efendi vefat eti!.. Geriye (anne-baba bir) kız kardeşleri Gülsüm ve Fahriye ile, baba bir kız kardeşi Sıddıka ve amcası kaldı. Mesele şöyle olur:

Mesele: 3 2/3 Düştü Kalan
Ana-Baba Bir Kız Kardeşleri (Gülsüm - Fahriye) (1+1) Baba bir Kız Kardeşi (Sıddıka) (Hisse yok) Amca (1) Asabe olarak 

Altıncı hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu, kızı, oğlunun ilânihaye oğlu, babası, dedesi ve (anne-baba bir) erkek kardeşleri olmayıp da; kız veya oğlun ilânihaye kızı ile birlikte bulunursa asabe olur. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Kız kardeşleri, kızlarla birlikte olunca asabe yapınız" buyurduğu bilinmektedir. Hadiste zikredilen kız kardeş lâfzı; öz kız kardeş olmayınca, baba bir kız kardeşi de kapsamına alır. Farzedelim Yusuf efendi öldü. Geriye karısı, oğlunun iki kızı ve baba bir iki kız kardeşi vâris oldular. Mesele şöyledir:

Mesele: 48 1/8 2/3 Kalan
Karısı (6) Oğlunun İki Kızı Kardeşi (16+16) Baba bir iki Kız Kardeş (5+5) Asabe olarak

Yedinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) baba bir kız kardeşi; O'nun (mûrisin) oğlu veya ilânihaye oğlunun oğlu, babası, sâhih dedesi, anne-baba bir kız kardeşi ile birlikte bulunursa sâkıt olur. Zira Kur'ân-ı Kerîm de (En Nisâ: 176): "Eğer çocuğu (ve babası) olmayan bir erkek ölür, onun (anne-baba bir veya baba bir) kız kardeşi kalırsa mirâsın yarısı onundur" hükmü beyan buyurulmuştur. Ayette oğul bulununca; baba bir kız kardeşin vâris olamayacağı sarih olarak beyan edilmiştir. Çünkü baba bir kız kardeşin mirâs alması; çocuğun ve babasının bulunmamasına bağlanmıştır. Farzedelim ki Hakkı efendi vefat etti!.. Geriye karısı, oğlunun oğlu ve baba bir kız kardeşi kaldı. Mesele şöyle olur:

Mesele: 8 1/8 Kalanı Düştü
Karısı (1) Oğlunun oğlu (7) Baba bir Kız Kardeş (Düştü)

1940- MİRÂSTA "SAHİH NENE'NİN" DURUMU: Bilindiği gibi nene; anne veya baba tarafından büyük anneye verilen isimdir. "Cedde-i Sahiha"da denilmiştir. Hz. Ebû Bekir (ra)'in yanına mûrisin (ölen kimsenin) annesinin annesi (Cedde-i sahiha: Nene) gelip, mirâsını talep etti. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir (ra): "Allahû Teâla (cc)'nın kitabında senin için bir-şey bulamıyorum. Resûlallah (sav)'dan; bu hususta herhangi bir-şey işitmedim. Sen şimdi git!.. Meseleni sahabe ile görüşeyim yahud görüşümü (ictihadımı) tesbit edeyim" buyurdu. Öğle namazından sonra; konuyu sahabeye açtı. Hz. Mugire b. Şûbe (ra) ayağa kalkarak: "Resûlallah (sav)'in neneye altı da bir hükmettiğini duydum" dedi. Bunun üzerine başka şâhidi olup-olmadığı soruldu. Hz. Muhammed b. Mesleme (ra)'de; aynı mahiyette bir haber işittiğini söyledi. Bunun üzerine neneye terikenin altı da biri (1/6) verildi.(76) Hz. Burde (ra)'den rivayet edildiğine göre; Resûlallah (sav) neneye; yanında anne olmadığı zaman altı da bir (1/6) vermiştir.(77) Dikkat edilirse; Sahih nene'nin (Cedde-i Sahiha) ferâizdeki durumu sünnetle sâbittir. Daha önce de belirttiğimiz gibi (çizelgede) sahih nene'nin iki hali vardır.

Birinci hali şudur: Bilindiği gibi nene; mirâsa annelik hakkı sâbebiyle dâhil olmuştur. İster anne tarafından olsun, ister baba tarafından olsun, mirâstan düşürecek birisi olmadığı zaman terikenin altı'da birini (1/6) alır. Farzedelim ki bir kazada; Kenan bey ve aile çevresi öldü. Geriye sadece nenesi ve amcası kaldı!.. Mesele şöyledir:

Mesele: 6 1/6 Kalanı
Annenin Annesi (1) Amca (5) Asabe olarak 

Eğer hem; anneanne, hem babaanne hayatta ise; terikenin altıda birini (1/6) aralarında paylaşırlar.

İkinci hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) annesi hayatta ise; gerek anne tarafından, gerek baba tarafından nene'ler sâkıt olur. Çünkü nene'ler mirâsı: Annelik hakkı olarak alırlar. Annenin bulunması onları düşürür.

1941- MİRASTA "ANNE BİR KARDEŞLER'İN" DURUMU: Bunlara annenin çocukları (Evlâdü'l-üm) da denilir. Daha önce de belirttiğimiz gibi; mirâsta üç halde bulunurlar.

Birinci hali şudur: Kur'ân-ı Kerîm'de (En Nisâ: 12): "Eğer mirâsı aranan erkek veya kadın; çocuğu ve babası olmayan bir kimse olur ve onun (ana bir) erkek veya kız kardeşi bulunursa, bunlardan her birinin hissesi altıda birdir" hükmü beyan buyurulmuştur. Ayetteki "kelâle" lafzı; çocuğu ve babası olmayan kimse manasına gelir. Çocuk kapsamına; oğlu, kızı, oğlunun ilânihâye oğlu ve kızı girer. Ayetteki erkek ve kız kardeş terimleri; anne bir kardeşleri de içine almaktadır.(78) Hz. Ebû Bekir (ra)'in Ayet-i Kerimeyi böyle tefsir ettiği bilinmektedir. Ayrıca Hz. Saad b. Vakkas (ra) dan ve bazı seleften "Velehû ehûn ve ûhtun min ümmin" (Ana bir erkek ve kız kardeşler) şeklinde kıraat rivayet edilmiştir.(79) Farzedelim ki Zeynep hanım vefat etti!.. Geriye kocası; anne bir kız kardeşi ve (anne-baba bir) erkek kardeşi kaldı!.. Mesele şöyle olur:

Mesele: 6 1/2 1/6 Kalanı
Kocası (3) Anne bir kız kardeşi (1) Ana-Baba bir Erk. Kardeşi (2) Asabe olarak

İkinci hali şudur: Mûrisi (ölen kimsenin) oğlu, kızı, oğlunun ilânihâye oğlu veya kız, babası ve sahih dedesi olmayıp da; iki veya daha fazla anne bir erkek veya kız kardeşi bulunursa terikenin üçte birini (1/3) alırlar. Zira Kur'ân-ı Kerîm'de: "Eğer, ana bir erkek veya kız kardeşlerin sayısı birden fazla ise, onlar üçte birde ortaktırlar" buyurulmuştur. Ayetteki (şürekât) lâfzı; kız-erkek ayrımı yapılmaksızın eşit taksim edileceğine delâlet etmektedir. Bunlar mûrise (ölen kimseye) bir erkek vâsıtasıyla bağlanmadıkları için, asabe olamazlar. Hisselerinin âzami üçte bir olması (1/3), anne makamına kâim olduklarını gösterir.(80) Farzedelim ki Hakkı efendi vefat etti!.. Geriye karısını, (anne bir) iki erkek kardeşini, (anne bir) bir kız kardeşini ve (hem anne-hem baba bir) erkek kardeşini bıraktı!.. Mesele şöyledir:

Mesele: 36 1/4 1/3 Kalanı
Karısı (9) Anne bir iki Erkek Kardeş (4+4) Anne bir Kız Kardeşi (4) Ana-Baba bir Erkek Kardeşi (15)

Dikkat edilirse; (anne bir) iki erkek ve kız kardeşi, üçte biri aralarında eşit olarak paylaşmışlardır. Karısı, farz olan hissesini almış, kalana ise öz kardeşi asabe sıfatıyla mâlik olmuştur.

Üçüncü hali şudur: Mûrisin (ölen kimsenin) oğlu, kızı, oğlunun ilânihâye oğlu veya kızı, babası veya sahih dedesi hayatta olduğu zaman; anne bir erkek ve kız kardeşler vâris olamaz, mirâstan düşerler. Çünkü Ayet-i Kerime'de; bunların vâris olması, diğerlerinin bulunmamasına bağlanmıştır.

  ANASAYFA
b a
MEVZULAR
 • Takdim ve Önsöz
 • Genel Bilgiler
 • Tevhid ve Sıfat İlmi
 • Temizlik Bahsi
 • Namaz Bahsi
 • Cihad Bahsi
 • Oruç Bahsi
 • Zekât Bahsi
 • Hac ve Kurban Bahsi
 • Nikah Bahsi
 • Had ve Hudud Bahsi
 • Rızık-Kazanç Bahsi
 • Adâbı Muaşeret Bahsi
 • Adâlet Bahsi
 • Miras Hukuku Bahsi
 • Çeşitli Meseleler
 • Mevzuların Tam Listesi
 
 • ANASAYFA
MURABIT