Tevrat ve Zebur
Yahudilerin mukaddes kitap külliyatı, Tanah (yazılı dini edebiyat) ve Talmud (sözlü dini edebiyat) olarak ikiye ayrılır. Yahudilerin "Tanah" adını verdikleri mukaddes kitaplarına Hristiyanlar "Eski Ahid" derler. Tanah, "Tora" (Tevrat), "Neviim" (peygamberler) ve "Katuvim" (kitaplar) olmak üzere üç bölümden meydana gelir. "Tanah", bu üç bölümün ibranice baş harflerinin birleştirilmesin den oluşmuştur. Bazen Tora, mukaddes kitabın bütününü ifade etmek ve Tanah ile eşanlamlı olmak üzere de kullanılır.
Tevrat (Tora): Tevrat, "kanun, şeriat, emir, ders, rehber" gibi anlamlara gelir. Yahudi mukaddes kitabının birinci bölümüne Arapça "Tevrat", İbranice "Tora" denir. Bu ilk bölüm, beş kitaptan oluşur. Bunları ifade etmek için İbranice "humaş", Arapça "el-Esfaru'l-Hamse" [sifr: kitap (çoğ. esfür) hamse: beşi; Yunanca "Penta teukhos" (penta: beş, teukhos: kitap), Batı dillerinde "pentatök" kelimeleri kullanılır. Beş kitabın, Allah'ın 7704 kelime ile Hz. Musa'ya verdiği, dini esasları içine aldığı kabul edilir.
Tora metinlerindeki çelişki ve tutarsızlıklar, birbiriyle uyuşmayan tekrarlar araştırıcıların dikkatini çekmiş ve böylece önce Tanrı'nın adını Yahve, daha sonra da Elohim olarak zikreden iki ayrı kaynak tesbit edilmiştir. En eski kaynak olması tahmin edilen Yahvist metinler M.Ö. 1000 yılları civarında, daha fazla teolojik meseleler üzerinde duran Elohist metinler MÖ. 800'lerde yazılmış olmalıdır. Hz. Musa'nın M.Ö. XII. yüzyıl civarında yaşadığı göz önünde bulundurularak bütün bu Tora metin gelişmelerinin M.Ö. 100-400 arasında vaki olduğunun günümüzde tesbit edilmiş olması hatırlanırsa, çelişki ve tutarsızlıkların sebebi anlaşılmış olur.
Tora, yazılı ve sözlü olarak ikiye ayrılır. Yazılı Tora, Yahudilere göre Yahve'nin Sina dağında Hz. Musa'ya vahyettiği kitaptır. Sözlü Tora ise, yazılı Tora'nın açıklaması mahiyetin de olarak nesilden nesile ulaşan ve yahudilerce, o olmaksızın Tora'nın anlaşılmasının mümkün olmayacağı kabul edilen Talmud'dur.
Yazılı Tora'ya, Hz. Musa'dan sonra gelen peygamberlerin sözleri de eklenmiş, böylece Hıristiyanlarca "Eski Ahid" Yahudilerce "Tanah" denilen mukaddes kitap, tahminen M.S. 1. yüzyılda, Jamnica'da toplanan bir meclis tarafından son şekle kavuşturulmuştur. Kur'an'da, İsrail oğullarına verildiği belirtilen Tevrat ile, Yahudilerin beş kitap olarak kabul ettikleri Tora'nın kastedildiği anlaşılmaktadır. Yahudi mukaddes kitabı Tanah'ın, Tora'dan başka Neviim (peygamberler) ve Ketuvim (kitaplar) bölümleri de vardır. Tora, 5; Neviim, 21; Ketuvim ise, 13 kitap olmak üzere Tanah, 39 kitaptan oluşur.
Tora'da yer alan beş kitap şunlardır:
1- Tekvin (Yaratılış): İlk insanın ve kainatın yaratılışı, Adem'in işlediği suç, yeryüzüne inişi ve çocuklarının hikayesi anlatılır: Ayrıca "Tufan" hadisesinden, Hz. Yusuf'un Mısır'daki hayatından ve İsrail oğullarının Mısır'a gelişlerinden bahseder. 50 babdır.
2- Çıkış (Huruc, Exodus): İsrail oğullarının Firavun'dan çektikleri; Musa'nın ortaya çıkışı ve Mısır'dan Sina'ya gidişleri anlatılır. 40 babdır.
3- Levililer: Kahinler ile yardımcıların (kohenlevi) Çadır Mabedindeki (Mişkan) görevleri ve bazı önemli ahlaki kurallar anlatır. Ayrıca günahların keffareti, haram kılınan yiyecekler, yasaklanmış evlilikler, dini ayinler, bayramlar ve adakları yer alır. 27 babdır.
4- Sayılar (Adad-Numeri): İsrail oğullarının çölde geçirdikleri hayat ve olaylardan, bir takım sayımlardan, bazı kanunlarından, kayadan su çıkarılmasından, ölüm ve yılan vasıtasıyla şifadan bahseder. 36 babdır.
5- Tesniye (İkileme, Tekrarlama): Hz. Musa'nın ölmeden önce din konusunda yahudilere verdiği öğütleri, onun ölümünü, gömülmesini ve tutulan yası anlatır; bazı şeriat kanunlarını tekrarlar ve insanların birbirine ve Tanrı'ya karşı nasıl davranmaları gerektiğini açıklar. 34 babdır.
Neviîm (Peygamberler): Bu bölüm de peygamberler, öncekiler 6, sonrakiler 15 kitap olmak üzere sıralanır. Bu toplam 21 kitap, Hz. Musa'dan sonraki peygamberlerden bahseder. Hz. Musa, en büyük peygamberdir. Ondan önceki peygamberler, Tora' da anlatılır.
Yahudilerce Neviim bölümündeki peygamberlerden öncekiler, "İlk Peygamber" (Neviim Rişonim); sonrakiler, "Son Peygamberler" (Neviim Ahoranim) şeklinde sınıflandırılır. (Bkz. II. Samuel. II. 1/27)
1- İlk Peygamberler: Bu bölümdeki kitaplarda Hz. Musa'nın ölümün den sonra yahudilerin Tanrı tarafın dan "vadedilmiş topraklar" a yerleşmeleri, krallığın kuruluşu, kralların idaresi ve davranışları, Yahudilerin putperest topluluklarla olan mücadeleleri ve "Mukaddes mabed" in kuruluşu, yıkılışı anlatılır.
2- Son Peygamberler: Bu bölümde yer alan kitaplarda peygamberlerin putperestliğe karşı devamlı mücadeleleri, tek bir Tanrı fikrini bütün insanlara yaymak için harcadıkları çaba, halka dini telkin ve öğütleri anlatır.
Ketuvim: Yahudi Mukaddes kitabın üçüncü bölümünü oluşturur ve bu bölümde şu 13 kitap yer almaktadır:
1- Mezmurlar (Mezamir): Yüz elli mezmurdan oluşur ve Yahudilerce Kral David (Hz. Davud) tarafından yazıldığı ileri sürülür. 73'ünün Kral Davit'e ait olduğunu söyleyenler de vardır. Mezmurlardan bazıları dini ayinlerde, bazıları da Yahudi bayramlarında ve önemli günlerde okunur. (Bugün Mezmurlar, Hristiyan kiliselerinde de ilahi olarak okunmaktadır)
2- Süleyman 'in (Şelomo) Meselleri (Mişle): Bu kitap, Kral Süleyman (Hz. Süleyman)'a atfedilir. Atasözleri, ah lak ve doğru yolu gösteren sözleri ihtiva eder. 31 babdır.
3- Neşideler Neşidesi (Şir aşirim): Kral Süleyman'ın bir şaheseri olarak kabul edilir. Bu kitapta Tanrı ile Yahudilerin karşılıklı sevgi bağları, iki nişanlının birbirine karşı sevgilerine benzetilerek anlatılır. 8 babdır.
4- Eyüp (İyov): Bu kitapta İyov (Hz. Eyyüb)'un ibret verici hikayesi ve Tanrı'nın iradesine boyun eğişi anatılır. 42 babdır.
5- Vaiz (Kohelet): Bu kitap, Kral Süleyman'a aittir. Kitapta hayatın zevkleri teker teker sıralanır ve onların geçici ve boş olduğu anlatılır. Sonuçta da yalnız Allah korkusu ve Allah'ın emirlerine uymanın boş olmadığı hükmüne varılır. 12 babdır.
6- Rut: Bu kitap hakimler zamanında vuku bulan bir olayı hikaye eder. Bu olayda, yabancı bir kadın olan Rut'un dul kalması ve hiçbir etki altında kalmadan Yahudi dinini kabul etmesi ve kayın validesi Neomi ile birlikte yaşaması konu edilir. 4 babdır.
7- Ester: Bu kitapta Yahudilerin, Ester adlı bir Yahudi kızı tarafından kesin bir katliam'dan kurtarılışı anlatılır. 10 babdır.
8- Yeremya 'nın Mersiyeleri (Eha): Kudüs'ün, dolayısıyla Yahudi devletinin yıkılması üzerine peygamber Yeremya'nın duyduğu büyük üzüntüyü dile getiren bir mersiyedir. 5 babdır.
9- Daniel: Bu peygamber kutsal Mabed (Tapınak)'in yıkılışı ve Yahudilerin Babil'e sürgünü döneminde yaşamıştır. Zamanında gördüklerini, bu kitapta toplamıştır. 12 babdır.
10, 11- Ezra ve Nehemya: Bu kitap lar, Yahudilerin Babil Esareti'nden dönüşlerini, Kudüs'ün ve Mabedin yeniden tamirinin anlatır. Ezra, 10; Nehemya ise, 13 babdır.
12,13- I ve II. Tarihler: Dünyanın kuruluşundan, Babil esaretinin sonuna kadar geçen bütün olaylar, bu kitaplarda özetlenir. I. Tarihler 29; II. Tarihler, 36 babdır.
Zebur :
Zebur, Arapça "Kitap", ibranice "Mektup" anlamına gelir. İslam'da, Hz. Davud'a indirilen mukaddes kitabın adıdır. İbranice "Sefer Teilim" (şarkılar kitabı) diye adlandırılır. Batı'da Zebur'un kitap olarak tek bir adı yoktur; Yetmişler Tercümesi'nde çeşitli bablar, "Mezmur" diye adlandırıldığından, tamamına "Mezmurlar" denilmesi adet haline gelmiştir. Mezmurların ancak bir kısmı Hz. Davud'a nisbet edilir.
Mezmurlarda insanlara iyiliği, doğruluğu, fazileti ve ahlaki meziyetleri tavsiye eden telkinler vardır.
Yahudilerin ibadetlerinde ve günlük hayatlarında Mezmurların önemli yeri vardır. (Hristiyanlarda da aynı Öneme sahiptir). Şeytan'a uyma tehlikesi karşısında, buhranlı anlarda, cesaretin kırıldığı, canın sıkıldığı, yalnızlık, endişe, hastalık ve ağrı zamanlarında belirli Mezmurlar okunur.
Yahudiler, Sinagog (havra)' daki evlenme törenlerinde, Şabat günü'nde evde ve mabetlerdeki dini ayinlerde ölülerin gömülmesi sırasında Mezmurlardan parçalar okurlar. Mezmurların, belirli bir melodi ile söylenmesi gelenek haline gelmiştir. İbadet sırasında ibadet yönünü Kudüs'e göre belirlemek üzere duvara, Mezmurlar yazılı levhalar asılır. Bu levhalara, "Misrah Levhası" denir.
Kur'an-ı Kerim 'e Göre Tevrat
Hz. Musa'ya vahyedilmiş olan Tevrat, Kur'an-ı Kerim'de ismen on sekiz defa geçer. A'la süresinin 19. ayetinde de, Hz. Musa'ya verilen sahifelerden söz edilir. Allah tarafından gönderilen dört büyük kitaptan ilki olan Tevrat'ın içinde hidayet ve nur, Allah'ın hükümleri bulunduğunu bildiren Kur'an, Hz. İsa ve Hz. Muhammed'in onu doğrulayıcı olarak gönderildiğine işaret eder (Maide 44,46,48, Saf!, 6). Kur'an, bu konuya şöyle açıklık getirir: "(Rasülüm!) 0, sana Kitab'ı hak ile ve kendinden öncekini doğrulayıcı olarak indirdi. Bundan Önce de, insanlara doğru yolu göstermek için, Tevrat ve İncil'i indirmiş ti... "(Al-i İmran, 8/3-4). Bununla beraber Kur'an Yahudilerin, Tevrat'ın hükümlerini uygulamadıklarını, Tevrat'ın hükümlerini ve verdiği bilgileri gizlediklerini, değiştirdiklerini (tahrif ettiklerini); bile bile, hasis çıkarları uğruna bu yola gittiklerini; batıl'ı Hakk'a tercih ettiklerini bildirmektedir (Bakara, 75; Maide, 13, 41, 44, 66, 68). Bu sebeple Kur'an, Tevrat ve diğer mukaddes kitapların tahrife uğramamış (değiştirilmemiş) asıl şeklini tasdik eder. (Al-i İmran, 3-4; Nisa, 46-47)
Yukarıda belirtilenlerle ilgili olarak Maide Süresi'nin 44. ayetinde şöyle buyurulmaktadır: "Gerçekten Tevrat'ı biz indirdik, onda hidayet ve nur vardır. Kendisini Allah'a teslim etmiş peygamber, onunla Yahudilere hüküm verirlerdi. Rabbaniler ve bilginler de, Allah 'ın kitabını muhafazaya memur olmaları sebebiyle, onlarla hükümde bulunurlardı. Hepsi de onun üzerine şahit idiler. 0 halde insanlar dan değil, benden korkun. Ayetlerimi az bir bahaya satmayın. Kim, Allah 'in indirdiği ile hükmetmezse, işte kafirler onlardır."
Kur'an, Tevrat'ın Yahudilere helal ve haramı getirdiğini, yenilip yenilmeyecek şeyleri açıkladığını belirtir (Al-i İmran, 93). Ayrıca Tevrat ve İncil'de de Allah'ın kendi yoluyla ölenleri cennetle müküfatlandıracağının müjdelendirildiğini, inanan insanların simalarında ibadetlerini yerine getirmelerinin numunesi olarak izlerin bulunduğu bildirir (Fetih, 29). Yine Kur'an, Tevrat ve İncil'de Hz. Muhammed'in müjdelenmesini şöyle açıklar: "onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil' de yazılı buldukları o Elçi'ye, 0 ümmi' peygambere uyanlar..." (A'raf, 7/157) "Meryem oğlu İsa da, 'Ey İsrail oğulları, ben size Allah 'ın elçisiyim; benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici olarak geldim' demişti..." (Saff, 61/6) Kur'an'da Tevrat'ı yüklenip de hüküm ve emirlerini yerine getirmeyen Yahudiler, esprili bir şekilde kınanmaktadır. (Cuma, 5)
Allah, Tevrat'ı insanlara yol gösterici olarak indirilmiştir (Al-i İmran, 3-4; Maide, 43-46). Allah, Hz. Musa'ya Kitab'ı (Tevrat'ı) iyilik işleyenlere nimeti tamamlamak, her şeyi uzun uzadıya açıklamak, doğruyu göstermek ve rahmet olmak üzere göndermişti (En'am, 154-157; Ahkaf, 12). Tevrat, doğruluk rehberidir. Allah, İsrail oğullarını da, akıl sahipleri için bir öğüt doğruluk rehberi olan Kitab (Tevrat)'a varis kılmıştır (Mü'min, 53-54).
Kur'an-ı Kerim 'e Göre Zebür: Zebür, Allah tarafından Hz. Davud'a verilen, dört büyük kitaptan biridir. Tevrat'tan sonra gönderilmiştir (Enbiya, 105; Nisa, 163; İsra, 55). "Zebür" kelimesi, Kur'an'ın üç yerin de geçmektedir. Kur'an'da, bir de "zübür" kelimesi vardır. Bu kelime, suhufları da kapsamak üzere genelde "kitap" anlamına gelen "zebun" kelimesinin çoğuludur.
Hz. Davud'un adı ise, Kur'an-ı Kerim'in 16 yerinde geçer, çeşitli vesile lerle övülür. 0, Allah'a dönük bir kimse idi. Ona peygamberlik, ilim, hitabet, güzel ses, fazilet, hikmet, mülk verildi; yeryüzüne halife kılındı, demirden zırh yapma öğretildi, Allah'ı tesbih etmek üzere dağlar ve kuşlar ona bağlı kılındı. (Bkz. Bakara, 249-250; Sad, 17-26; Neml, 15; Enbiya, 78-79; Sebe', 10-13)
Kur'an'da, Zebür hakkında Tevrat ve İncil kadar bilgi bulunmamakta, sadece Hz. Davud'a verildiğine temas edilmektedir.
Yahudi Mukaddes Kitabında Tahrif Belirtileri ve Çelişkiler
Yahudi Mukaddes kitabını teşkil eden bölümlerin ilk nüshaları bugün elde bulunmamaktadır. Tanah'ı oluşturan kitaplar, M.Ö. XIII-I yüzyıllar arasında yazıyla tesbit edilmiş olmalarına rağmen, bugün elde bulunan en eski İbranice el yazması nüshalar, M.S. VII ve X. yüzyıla aittir. Hz. Musa'nın, M.Ö. XIII. yüzyılda yaşadığı göz önünde bulundurulursa, bu uzun süre zarfında cereyan eden olaylar sebebiyle, ilk nüshanın günümüze kadar korunabilmesi zaten imkansızdır.
Hz. Musa, taşlara yazılmış ilk Tevrat nüshasını İsrail oğullarının bilginlerine ve ileri gelenlerine teslim ederek onun "Ahid Sandığı"na konulup korunmasını istemiştir. İsrail oğulları, Kudüs'ü alıp, Mabed'in yapılmasından sonra, Ahid Sandığı'nı, onun bir odasında koruma altına almışlardır. Mabed'i yaptıran Hz. Süleyman, Ahid sandığı'nı açtırdığında içinden sadece On Emir yazılı iki levha (tablet) çıkmıştır. Daha önce İsrail oğulları yedi kere dinden dönmüşler, putlara tapmışlar ve Tevrat'ı unutmuş lardır.
Tevrat, tek nüsha idi ve ezberleme geleneği yoktu. Çoğaltılmamıştı. Ancak 3 veya 7 yılda bir Ahid Sandığı'ndan çıkarılıp halka okunması, Hz. Musa tarafından vasiyet edilmiştir. Ezra (Hz. Üzeyir) zamanına kadar Tevrat kaybolmuş, bulunmuş; Yahudiler sürgün edilmiş, Mabed yıkılmış ve sürgün dönüşü onarılmıştır. Yahudi ve Hristiyan bilginler, Tevrat'ın, Ezra zamanında (M.Ö. V. yüzyıl) yeniden ilhamla yazıldığında fikir birliği etmektedirler. MÖ. II. yüzyılda Suriye Kralı Antiyokos Epifanes, Mabedi yakıp yıkmış, eldeki Tevrat nüshalarını parçalamıştır. Mabed, M.S 70'de Romalılar tarafından tamamen yıkılmıştır. Bütün bu olaylar sebebiyle Yahudi mukaddes metinlerinin ilk şekilleri günümüze ulaşmamıştır. Bugün Yahudilere ait İbranice, Hristiyanlara ait Yunanca ve Samirilere ait Samiri dilinde metinlerin verdiği bilgiler birbirini tutmamaktadır. Öte yandan her bir nüsha içindeki bilgiler arasında da çelişkiler ve tutarsızlıklar vardır. Bunlardan birkaç örnek verilecektir:
1- Tekvin'in ilk iki babında Allah'ın adı bir yerde "Elohim", diğerinde "Yahve" olarak geçmektedir. Yine I1. ve II. bablarda "Yaratılış hikayesi", birinde "insan"dan başlayarak, öte kinde "insan"da biterek verilmekte dir. İnsanın yaratılışında da Tanrı'nın insanı, kendi suretinde, "erkek ve dişi" olarak birden, öteki tarafta ise, önce "erkek" ve onun kaburga kemiğinden "kadın"ın yaratıldığı yer al maktadır.
2- İki kere On Emir'den (Çıkış, XX/l-7; Tesniye, V/6-21), iki kere yasak yiyeceklerden (Levililer, 11/1; Tesniye, XIV/1-29) ve iki kere de "İsrail" lakabıyla Yakub'un adlandırılması (Tekvin, VII/24-31; XXXV/10) olayından söz edilmekte dir. Ancak verilen bilgiler arasında farklılıklar vardır.
3- "Tufan olayı"nın anlatılmasın da, Tufan'ın bazen kırk, bazen de yüz elli gün sürdüğü; Hz. Nuh'un gemisine getirilen hayvanların her türün den bazen iki, bazen yedi çift alındığı söylenmektedir. (Tekvin Vİİ/4, 12, 17, 24; 4-10, 14-16)
4- Hz. İbrahim'in ve Hz. İshak'ın, eşlerini, kız kardeşleri olarak tanıttıkları yer almakta ve bu, birkaç yerde de tekrarlanmaktadır. (Tekvin, XII/l0-13; XX/1-3; XXVİ/6-12)
5- Hz. Lut'u, kızlarının şarap içirerek sarhoş etmeleri ve onunla zina yapmaları yer almaktadır (Tekvin, XII/1O-13; 11/2; XX/1-3; XXVI/6-12)
6- Yüce Allah'a, insani nitelikler verilmektedir. Onun, alemi altı günde yaratıp, yedinci gün dinlediği, ruhunun suların üstünde estiği, Hz. Yakub ile güreştiği, Yakub'un O'nu yenip "İsrail" adını aldığı anılmaktadır. (Tekvin, XXXİİ/28;1/27; XXXXV/9-15; Hoşea, XII/4-5)
7- Hz. Musa'ya nisbet edilen Tevrat'ın son bölümünde, onun ölümü ve gömülmesi yer almaktadır (Tesniye, XXXIV/4-8)
8- Bir yerde Tanrı, İsrail'in sayımı için Hz. Davud'u görevlendirirken, bir başka yerde (aynı konu) şeytanın tahrikiyle olduğu bildirilmektedir. (II. Samuel, XXIV/1-6 1. Tarihler, XXI/1-7)
Allah'a ve peygambere, onlara yakışmayacak nitelikler verilmesi, çelişkiler ve tutarsızlıklar, Yahudilerin mukaddes kitaplarının aslının (orijinalinin) korunmadığının, tahrife uğradığının, değişik zamanlarda değişik kimseler tarafından yazıldığının delilidir. Bu hususlar, Kur'an'ın Tevrat'ın tahrif edildiği yolundaki beyanlarını doğrulamaktadır. (Müjde, 13, 44, 48, 68; Cum'a, 8)